AZ BULUTLU
SABAHA KALAN SÜRE
02 Mayıs 2025 Cuma
Tarihi çarşıların sesi olmayı amaçlayan federasyon, yeni başkanını seçti.
Tarihi Çarşılar Federasyonu (TÇF), 29 Nisan 2025 Pazartesi günü İstanbul’un kalbi Kapalıçarşı’da Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Toplantıya Kapalıçarşı Esnaflar Derneği ev sahipliği yaparken, genel kurul federasyon üyeleri ile önemli isimleri bir araya getirdi.
Program sabah saatlerinde misafirlerin Kapalıçarşı Esnaflar Derneği’nde karşılanmasıyla başladı. Saat 12.30’da Havuzlu Restaurant’ta verilen öğle yemeğiyle toplantı öncesinde sıcak ve samimi bir buluşma ortamı sağlandı.
Saat 14.00’te Havuzlu Restaurant’ın üst katında başlayan genel kurulda, divan kurulu başkanlığını Kapalıçarşı Esnaflar Derneği Başkanı Dr. Hasan Fırat üstlendi. Toplantıya AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Recep Altepe de katılarak desteklerini iletti.
Genel kurulun en önemli gündem maddesi olan başkanlık seçiminde, Muhsin Özyıldırım oybirliğiyle Tarihi Çarşılar Federasyonu Başkanı olarak seçildi. Yeni yönetim kurulu, tarihi çarşıların korunması, tanıtımı ve sürdürülebilirliği adına kararlılıkla çalışacaklarını vurguladı.
2016 yılında Bursa merkezli olarak kurulan TÇF, kısa sürede 84 il ve ilçedeki yüzlerce tarihi çarşıyı ve yaklaşık 75.000 iş yerini kapsayan güçlü bir teşkilat haline geldi. Federasyon, tarihi çarşıların kültürel mirasını koruma ve gelecek kuşaklara aktarma misyonuyla faaliyetlerini sürdürüyor.
Kapalıçarşı gibi tarihî bir mekânda düzenlenen bu önemli toplantı, federasyonun kurumsal yapısını güçlendirirken, ortak değerler etrafında birlik ruhunu da pekiştirdi.
Gaziantep Ulusal Tatlı Festivali’ne Geri Sayım Başladı
Türkiye’nin ilk ulusal tatlı festivali 28 Mayıs – 1 Haziran tarihleri arasında gastronomi başkenti Gaziantep’te gerçekleşecek. İstanbul Çengelköy Metanet Katmer’de yapılan görkemli lansman ile tanıtılan festival, ünlü isimlerin katılımıyla büyük ses getirdi.
Katmerciler Derneği ve Uluslararası Kalkınma Toplum ve Düşünce Derneği (KATODER) iş birliğiyle hayata geçirilen 1. Gaziantep Ulusal Tatlı Festivali, Katmerciler Derneği Başkanı Onur Özsert ve KATODER Genel Başkanı Sabiha Gül’ün öncülüğünde düzenleniyor.
Lansmana sanat ve medya dünyasından yoğun katılım oldu. Songül Karlı, Uğur Arslan, Yonca, Faruk Ka, Umut Açıkgöz, Asiye Palu gibi sevilen isimlerin yanı sıra cemiyet hayatının ünlü iş insanları da tanıtım gecesine renk kattı. Yazılı ve görsel basının büyük ilgi gösterdiği lansman gecesinde, festivalin ön tanıtımı da yapıldı.
Her İl Bir Tatlıyla Sahnede!
Festivalde Türkiye’nin dört bir yanından 200 stant yer alacak. Her il, kendi yöresel tatlısını tanıtacak ve bu eşsiz lezzetler Gaziantep’te bir araya gelecek. Baklavadan höşmerime, şıllık tatlısından irmik helvasına kadar yüzlerce çeşit, beş gün boyunca tatlı severlerle buluşacak.
Gaziantep Bir Kez Daha Lezzetin Başkenti Olduğunu Kanıtlayacak
Festivalin ev sahibi olan Gaziantep, UNESCO tarafından tescillenen gastronomi kültürünü bu kez tatlılarla taçlandıracak. Hem yerli hem de uluslararası misafirlerin ağırlanacağı festival, turizme ve tanıtıma büyük katkı sağlayacak.
Festivalin amacı, Türk mutfağının köklü tatlı geleneğini dünyaya tanıtmak, genç kuşaklara aktarmak ve gastronomi turizmini güçlendirmek. Festival boyunca söyleşiler, atölyeler, yarışmalar ve sahne gösterileri de düzenlenecek.
Onur Özsert: “Tatlıyı bahane ettik ama aslında tüm Türkiye’yi Gaziantep’te buluşturuyoruz. Gastronomi, kültür ve birlik duygusu burada bir arada olacak.”
Sabiha Gül: “İlk kez yapılan bu kapsamlı tatlı festivali, Türk mutfağının uluslararası alandaki yerini sağlamlaştıracak.”
Gecede esprili tavırlarıyla dikkat çeken sanatçı Songül Karlı, “Bu kadar tatlının arasında rejim falan kalmaz, tatlı festivalinde rejimi bırakırız artık!” diyerek geceye neşe kattı.
Gaziantep Ulusal Tatlı Festivali, kültürümüzün en tatlı tarafını ortaya çıkarırken, Gaziantep’in marka değerine ve Türkiye’nin gastronomi vizyonuna yeni bir soluk getirecek.
Beylikdüzü, sosyal yaşamına yeni bir soluk kazandıran Ateş-Dan Mangal ile dikkatleri üzerine çekiyor. Refik Arman ve Hüseyin Kaya ortaklığında hizmete giren mekan, zengin açık büfe kahvaltısı, mangal keyfi ve canlı müzikli eğlenceleriyle kısa sürede bölgenin uğrak noktalarından biri haline geldi.
Aileler ve arkadaş grupları için ideal bir buluşma noktası olarak konumlanan Ateş-Dan, hem lezzeti hem de şık atmosferiyle misafirlerine unutulmaz anlar yaşatmayı hedefliyor. Haftanın her günü hizmet veren mekan, özellikle hafta sonları yoğun ilgi görüyor.
Ateş-Dan Mangal, yalnızca damaklara hitap etmekle kalmıyor; sahnesinde ağırladığı sanatçılarla müzikseverleri de kendine çekiyor. Mekan, kısa sürede birçok ünlü ismi ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerini ağırlarken, düzenlediği özel etkinliklerle eğlenceyi zirveye taşıyor.
Beykent World Point Yaşam Merkezi içerisinde, doğayla iç içe bir konumda hizmet veren Ateş-Dan’ın sahnesinde son olarak sevilen sanatçı Gizem Kara yer aldı. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kara, “Öncelikle Refik Arman ve Hüseyin Kaya beyefendilere bu güzel mekânın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Gerçekten çok nezih bir yer ve hınca hınç dolu. Bu gece burada bulunan tüm misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Yeni projelerim için çok güzel geri dönüşler alıyorum. Çok yakında yeni eserlerimle özellikle Ateş-Dan’da misafirlerimize unutulmayacak geceler yaşatmayı hedefliyorum,” ifadelerini kullandı.
“Lezzet, müzik ve keyif” üçlüsünü bir arada sunan Ateş-Dan Mangal, Beylikdüzü’nün sosyal yaşamında kalıcı bir yer edinmeye aday.
Instagram: @atesdan_mangal
YouTube: Ateş-Dan Mangal Tanıtım Videosu
Türkiye’nin köklü kozmetik firmalarından L’ACTONE, basında yer alan iki oda kokusu ürününde zararlı madde bulunduğuna yönelik haberlerle ilgili açıklama yaptı. Şirket yetkilileri, söz konusu ürünlerin Türkiye pazarında satılmadığını ve herhangi bir toksik ya da yasa dışı bileşen içermediğini belirtti.
Ticaret Bakanlığı’nın yürüttüğü denetim kapsamında L’ACTONE’un fabrikasında alınan iki farklı oda kokusu numunesi kamuoyunda gündeme geldi. Kavun ve şeker kamışı kokulu ürünlerin test edildiği ve bazı eksiklikler tespit edildiği belirtilmişti. L’ACTONE ise bu ürünlerin sadece yurt dışı pazarlarına yönelik üretildiğini, Türkiye’de satılmadığını vurguladı.
Şirket tarafından yapılan açıklamada, bakanlık laboratuvarlarında gerçekleştirilen testlerde “ürünlerin sağlığa zararlı herhangi bir içerik taşımadığı ve mevzuata yüzde 100 uygun olduğu” ifade edildi. Bu nedenle ürünler hakkında toplatma kararı alınmadığı da resmi raporlarla teyit edildi.
“Türkiye Pazarında Yok, İhracata Yönelik Ürünler”
Yetkililer, gündeme gelen ürünlerin yalnızca ihracat amaçlı hazırlandığını ve Türkiye’deki marketlerde ya da satış noktalarında bulunmadığını belirtti. Aynı açıklamada, “Tüm ürünlerimiz, Anadolu’nun bereketli topraklarında yetişen bitki ve meyvelerden elde edilen hammaddelerle, Türk çiftçisinin emeğine dayanarak üretilmektedir”denilerek yerli üretime verilen önem vurgulandı.
Dokunsal Uyarı Eksikliği: Teknik Bir Etiket Meselesi
Görme engelliler için bazı tehlikeli kimyasal ürünlerde zorunlu olan dokunsal uyarı (kabartma üçgen) sembolünün eksikliği de gündeme gelmişti. Şirket, bu sembolün eksikliğinin teknik bir konu olduğunu ve yalnızca ilgili ülkenin mevzuatına göre değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Açıklamada, “Bu sembolün yokluğu ürünün zehirli olduğu anlamına gelmez. Yasal düzenlemelere göre teknik bir eksikliktir” denildi.
Dünya Genelinde Uygulama Farklılığı Var
L’ACTONE yetkilileri, dünyada yaklaşık 196 ülkeye ihracat yaptıklarını ve yalnızca 25 kadar ülkede dokunsal uyarı etiketinin zorunlu olduğunu belirtti. Şirketin her ülkenin yasal düzenlemelerine uygun üretim ve etiketleme yaptığı, şimdiye kadar hiçbir ülkeden geri çağırma talebi almadığı ifade edildi.
Şeffaflık ve Kalite Vurgusu
1965’ten bu yana baba-oğul kuşaklarıyla kozmetik sektöründe faaliyet gösteren L’ACTONE, “en kaliteli ve en yararlı ürünleri sunma” felsefesinden ödün vermeden yoluna devam edeceğini belirtti. Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Ticaret Bakanlığımızın titiz çalışmalarını takdirle karşılıyor, şeffaflık ilkemiz gereği halkımıza ve basınımıza doğru bilgileri sunmaya devam ediyoruz.”
Ülkü Gözen Stewart: “Nasrettin Hoca’nın Misyonunu Taşıdığımı Hissediyorum”
Amerika’da yaşayan yazar Ülkü Gözen Stewart ve eşi James Oğuz, Türk kültürünü yaşatmak amacıyla Nasrettin Hoca Vakfı U.S.A.’yi kurdu. Stewart, yaptığı açıklamada, Anadolu’nun önemli halk filozoflarından biri olan Nasrettin Hoca’nın bilgi ve birikimini Amerika’daki toplumla buluşturmayı hedeflediklerini belirtti.
Nasrettin Hoca’nın Anadolu’nun pek çok yerinde hocalık, katiplik, müderrislik, kadılık ve bilirkişilik yaptığını hatırlatan Stewart, onun yalnızca Türkiye’de değil, Türk Dünyası ve İslam coğrafyasında da tanınıp sevilen bir figür olduğunu vurguladı.
“Nasrettin Hoca çok kıvrak bir zekaya sahipmiş. Birikimlerini daima insanlarla paylaşırmış. Ben de bu misyonu kendime görev edindim ve insanlığa yaymak istiyorum. Umarım bu konuda başarılı olurum,” diyen Stewart, kültürel mirasın yaşatılmasının önemine dikkat çekti.
Ayrıca Stewart, yeni kitabı “Am’erika” ile de dikkat çekiyor. Kitabında toplumda kanayan yaralara, özellikle kadın haklarına, kadın dayanışmasına ve kadın düşmanlığına farklı bir kurguyla yer verdiğini belirten yazar, en kısa sürede Türkiye’ye gelerek çeşitli illerde imza günleri düzenleyeceğini açıkladı.
Yazar Ülkü Gözen Stewart’ın hem kültürel hem de toplumsal katkılarıyla Amerika’da önemli bir misyon üstlendiği görülüyor.