AÇIK
SABAHA KALAN SÜRE
24 Haziran 2025 Salı
Spot:
İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde gerçekleşen “Kalem 404: Duygu Bulunamadı mı?” adlı kaligrafi atölyesi, Mutfak.93 organizasyonu ve sanatçı Fatma Çiçek Geyik’in rehberliğinde yoğun ilgiyle tamamlandı.
Haber:
İstanbul, 5 Mayıs 2025 – Mutfak.93 tarafından düzenlenen ve usta kaligrafi sanatçısı Fatma Çiçek Geyik liderliğindeki “Kalem 404: Duygu Bulunamadı mı?” isimli kaligrafi atölyesi, İstanbul Gelişim Üniversitesi ev sahipliğinde başarıyla gerçekleştirildi.
Katılımcıların yazı sanatına hem teknik hem de duygusal açıdan yoğunlaştığı etkinlik, kaligrafinin yalnızca estetik değil aynı zamanda ifade gücü yüksek bir sanat dalı olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Atölye süresince gerçekleştirilen oturumlarda:
Kaligrafi tarihçesi ve temel teknikler aktarıldı.
Yazının felsefi ve estetik yönleri üzerine interaktif söyleşiler düzenlendi.
Dijital çağın soğuk ifadesi “Duygu bulunamadı” hatası, sanatsal bir metafor olarak ele alındı.
Uygulamalı çalışmalarda katılımcılar, duygu ve düşüncelerini harflere dönüştürerek kendi eserlerini oluşturdu.
Atölyenin açılış konuşmasını yapan Fatma Çiçek Geyik, yazı ve duygunun bütünlüğüne dikkat çekerek, “Sanatçı gönül verip gönül aldığı kaligrafi sanatının ardında bıraktığı tebessüm dolu anların en büyük sermayesidir,” ifadeleriyle atölyenin ruhunu özetledi.
Mutfak.93’ün kurucusu ve organizasyon sorumlusu Adem Çinkılıç ise kaligrafinin kültürel üretimle kurduğu bağa dikkat çekti:
“Gastronomiden sanata uzanan bu yolculuk, insan üretiminin her alanının bir mutfak olduğu farkındalığını pekiştiriyor. Bu atölye ile yazıda ve duyguda kaybolan unsurları tekrar keşfetmeyi amaçladık.”
Etkinlik sonunda katılımcılara kaligrafi sertifikaları verildi ve kişisel isimlikler hediye edildi. “Kalem 404: Duygu Bulunamadı mı?” atölyesi, Mutfak.93’ün sanatsal ve kültürel etkinlik portföyüne anlamlı bir katkı olarak kayda geçti.
Köroğlu İşkembecisi’nde Geleneksel Lezzet Rüzgârı
Ankara – Geleneksel Türk mutfağının özel tatlarından biri olan “dil çorbası”, ünlü isimleri aynı sofrada buluşturdu. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, sanatçı Safiye Soyman, Faik Öztürk ve model Didem Taslan, Köroğlu İşkembecisi’nin Çukurambar şubesinde bir araya gelerek meşhur dana dilinden yapılan bu lezzeti tattı.
Türkiye’de dil çorbasını menüsüne ilk kez katan işletme olan Köroğlu İşkembecisi, bu özel lezzeti bir kez daha gündeme taşıdı. İşletme sahibi Orbay Demir, çorbanın yalnızca damaklarda bıraktığı tatla değil, sağlığa sunduğu katkılarla da öne çıktığını vurguladı.
“Dana dili çorbası, yüksek oranda kolajen içerdiği için ciltte genç ve canlı bir görünüm sağlar. Ayrıca mide ve bağırsak sağlığını destekleyerek kabızlığı önler. Hücre yenilenmesini hızlandırdığı için ölü hücrelerin atılmasına yardımcı olur,” diyen Demir, bağışıklık sistemini güçlendiren ve hücre kaynaklı tümör gibi ciddi hastalıklara karşı koruyucu etkiler sağlayan bu çorbanın giderek daha fazla ilgi gördüğünü belirtti.
Orbay Demir ayrıca, Tamer Karadağlı’nın uzun süredir mekânın müdavimi olduğunu dile getirerek, “Tamer Bey lezzetimize ve özellikle sağlık yönünden faydaları olan dil çorbamıza büyük ilgi gösteriyor. Birçok ünlü isim de sağlık için çorbalarımızı tatmaya geliyor,” ifadelerini kullandı.
Geleneksel tatlara olan ilginin giderek arttığı günümüzde, Köroğlu İşkembecisi hem mutfağımızın köklü lezzetlerini yaşatıyor hem de bu lezzetlerin sağlık yönünden değerine dikkat çekiyor.
Genç yaşına rağmen kendine has duruşu ve sahne enerjisiyle dikkat çeken Sevanna, sanata bakışını ve yaşam felsefesini içten bir şekilde anlattı. Geçmişe takılı kalmadan, geleceğin kaygılarını taşımadan “anı yaşamak” mottosunu benimseyen Sevanna, sanatla olan yolculuğunu, kendi ifadesiyle “ilgi odağı olma hali” ile keşfettiğini söylüyor.
“Gittiğim her yerde insanların bana bakışını fark ettim. Bu ilgiyi önce garipsedim, sonra ben de sahneye çıkıp resim yapmaya başladım. Zamanla daha geniş kitlelere hitap etmem gerektiğini anladım,” diyen Sevanna, sanatın yalnızca estetik değil aynı zamanda ruhsal bir şifa kaynağı olduğunu savunuyor.
“Pozitif enerji, ağır hasta bir insanı bile ayağa kaldırabilir” diyen sanatçı, sektörün gücüne olan inancını ise şu sözlerle açıklıyor: “Bu sektör çok güçlü. İşinizi doğru yaparsanız insanlara faydası olur, hayatınıza renk katar, zevklerinizi şekillendirir, depresyonunuzu giderir.”
Sevanna’ya göre, sağlıklı sevgiye ulaşmanın temelinde özgüven, bireysellik ve içtenlik var:
“Bağımsız, kendine güvenen ve sevgiye ilgi duyan biri olmalısınız. Aksi halde en doğru aşk bile sizi istismar edebilir. Bu yüzden önce kariyer, sonra sağlıklı aşk gelir.”
Kariyerinde rekabet değil, değer odaklı bir yolculuğu benimsediğini belirten sanatçı, “Kimseyle rekabet etmiyorum, sadece kendim oluyorum. Prensiplerime ihanet etmem, kimsenin ayağına basmam, yalan söylemem,” diyerek çizgisinden şaşmayacağını vurguluyor.
Hayatındaki kararları yalnızca kendisinin verdiğini ifade eden Sevanna, bu konuda net:
“Kararları kendim veririm. Eğer ailem bu güce sahip olsaydı, şu anda kırmızı halıda değil, evdeki halıları süpürüyor olurdum,” diyor gülerek.
İçinden gelmeyen hiçbir şeyi yapmadığını dile getiren Sevanna, sanatın bireysellik gerektirdiğini savunuyor:
“Birisi gibi olmaya çalışırsanız kendinizi kaybedersiniz. Bazen bana Shakira ya da Rihanna’yı taklit ettiğimi söylüyorlar. Bu doğru değil. Belki onlara olan sevgimiz eserlerimize yansıyordur. Ama ben sadece içimdekileri ekibimin yarattığı görsel dünyayla birleştiriyorum.”
Ailesinin desteğini ilk kez sahnede hissettiğini söyleyen Sevanna, bu anı şöyle anlatıyor:
“DREAMFEST Müzik Festivali’nde ilk kez sahneye çıktığımda ailem seyirciler arasındaydı. O zamana kadar beni ciddiye almıyorlardı. İlk kez orada desteklerini tam olarak hissettim.”
Tüm bu süreçte onu hem eleştiren hem de destekleyen ekibi olduğunu belirten Sevanna, kendi yönlerini hâlâ keşfetme aşamasında olduğunu ifade ediyor:
“Hayatı sadece bugün için yaşıyorum. İyi ya da kötü yanlarımın ne olduğunu bile bilmiyorum.”
Sanatın ve medyanın geçiciliğiyle ilgili ise dikkat çeken bir yorumda bulunuyor:
“Hayat değişir, her şey geçerliliğini kaybeder. Ama dergi dediğimiz şey hâlâ bir üslup taşıyıcısıdır. Kimse bu statüyü elinden almadı. Bunun korunması için özenle oluşturulması gerekiyor.”
Sevanna, yalnızca bir sanatçı değil; aynı zamanda yaşama karşı net duruşu olan genç bir kadın olarak ilham vermeye devam ediyor.
Çorum’da gerçekleşen Ahmet Emin Ahlatcı ile Elif Engin’in görkemli düğünü, iş ve sanat dünyasının tanınmış isimlerini bir araya getirdi. Gecede smokinleriyle şıklık yarışına giren İbrahim Ege, Murat Boz, Burak Arıkan, Candaş Tolga Işık, Umut Güner ve Mustafa Aksakallı, birlikte verdikleri hatıra pozu ile dikkatleri üzerine çekti.
Smokinli ünlü isimlerin bu karesi, sosyal medyada büyük ilgi gördü ve düğünün “En Çok Paylaşılanlar” listesine girmeyi başardı. Hem zarafetleriyle hem de uyumlarıyla geceye damga vuran bu fotoğraf, davetlilerin en çok konuştuğu anlardan biri oldu.
Girne’nin prestijli otellerinden MC Palace Hotel, uluslararası alanda önemli bir başarıya imza attı. 18 Haziran Çarşamba gecesi gerçekleşen Enmoda International Awards 2025 töreninde, otel “The Best of Event & Activity Hotel” ödülünün sahibi oldu.
Kıbrıs’ın turizm alanındaki yükselen değerlerinden biri olan MC Palace Hotel, düzenlediği etkinlikler, konserler ve özel organizasyonlarla fark yaratmaya devam ediyor. Girne Çatalköy’de konumlanan ve casinosuz yapısıyla dikkat çeken otel, bu ödülle birlikte Kıbrıs’ta etkinlik ve aktivite alanında ulaştığı başarıyı bir kez daha tescillemiş oldu.
Ödülü MC Palace Hotel Direktörü Erdem Kınalı aldı
Törende ödülü otelin direktörü Erdem Kınalı teslim aldı. Kınalı yaptığı konuşmada, “Haziran ayı itibarıyla 3. yılımıza girdik. Faaliyetlerimize artan bir ivmeyle devam ediyoruz. Bu ödül, Kıbrıs’ta casinosuz bir otelin de güçlü organizasyonlara ev sahipliği yapabileceğini ve sahnede yer alabileceğini gösterdiğimizin somut bir kanıtıdır. Aynı vizyon ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı.
MC Palace Hotel, bugüne kadar düzenlediği organizasyonlarla hem yerli hem de yabancı misafirlerinin beğenisini kazandı. Otelin aldığı bu uluslararası ödül, bölgedeki turizm anlayışına yeni bir soluk kazandırırken, konuklarına sunduğu deneyimle sektördeki öncü konumunu da pekiştirmiş oldu.
Casinosuz konseptiyle dikkat çekiyor
Konuklarına lüks ve konforun yanı sıra huzurlu bir tatil atmosferi sunan MC Palace Hotel, özellikle ailelerin ve sakinlik arayan tatilcilerin tercihi olmaya devam ediyor. Otel, sunduğu zengin etkinlik programı ve kaliteli hizmet anlayışıyla Kıbrıs’ta fark yaratmayı sürdürüyor.
İletişim Bilgileri:
📍 MC Palace Hotel – Çatalköy, Girne, KKTC
📞 +90 546 999 31 01
📧 info@mcpalacehotel.com
🌐 www.mcpalacehote