06 Ocak 2025 Pazartesi
Ünlü sanatçı, manevi babası Ferdi Tayfur’un acısını sahnede paylaştı.
Fantezi ve arabesk müziğin güçlü sesi Meltem Erensoylu, yeni yılın ilk konseriyle 4 Ocak Cumartesi akşamı Chamada Prestige Otel’de hayranlarıyla buluştu.
Konser öncesinde Kıbrıs Türk Haber’e konuşan ünlü sanatçı, manevi babası olarak gördüğü Türk müziğinin efsane ismi Ferdi Tayfur’un vefatının derin üzüntüsünü yaşadığını dile getirdi.
Meltem Erensoylu, Ferdi Tayfur’la tanışma hikayesini şu sözlerle anlattı:
“1999 yılında albüm vokali için kendisine gitmiştim. Ancak bu buluşma bana bir albüm teklifiyle döndü. Böylece birlikte 7 yıl süren bir müzik yolculuğuna başladık. O yıllarda Ferdi Tayfur gibi bir duayenin yanında sahneye çıkmak, on binlerin, hatta yetmiş binlerin karşısında şarkı söylemek benim için eşsiz bir tecrübeydi. Avrupa’nın ve dünyanın birçok ülkesinde birlikte konser verdik.”
Ünlü sanatçı, Ferdi Tayfur’un kaybını “Türk halkı, arabesk dünyasının yakışıklı prensini kaybetti. Tüm Türkiye’nin başı sağ olsun” sözleriyle dile getirdi.
Konserinde geçmişten bugüne pek çok sevilen şarkıyı seslendiren Meltem Erensoylu, Ferdi Tayfur anısına “Hatıran Yeter” adlı eseri yorumladı. Bu sırada tüm salon, şarkıya hep bir ağızdan eşlik ederek duygusal anlar yaşadı.
İki saat boyunca sahnede kalan Meltem Erensoylu, güzelliği ve sahne zarafetiyle izleyenleri büyüledi. Burcu Sedef imzalı şık bir kostümle göz kamaştıran sanatçı, güçlü sesi ve etkileyici sahne performansıyla unutulmaz bir geceye imza attı.
Sanatçının samimi açıklamaları ve duygusal performansı, hayranları tarafından büyük alkış aldı. Meltem Erensoylu, konseriyle bir kez daha Türk müziğinin unutulmaz isimleri arasında yer aldığını kanıtladı.
Yeni sezona hızlı bir başlangıç yapan Gel Konuşalım programında, Ece Erken ve Nur Tuğba Namlı’nın ilk konuğu ünlü şarkıcı İrem Derici oldu. Programda samimi itiraflarda bulunan Derici, sanat camiasındaki dostluklarından mal varlığına kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Sanat dünyasındaki dostlarına değinen İrem Derici, şunları söyledi:
“Sanat camiasında Simge, Merve Özbey ve Mustafa Ceceli benim dostum. Onlara gözüm kapalı güvenirim. Saydığım bu üçlü ve Mustafa, benim için çok değerli.”
İrem Derici, mal varlığıyla ilgili yaptığı açıklamalarda mütevazı bir yaşam tarzı benimsediğini dile getirdi:
“Mal varlığım sıfır. Bir tane arabam var ama her hafta servise gidiyor. Diğer arabam ise birinci köprüden geçemiyor. Yeni araba aldığımda, lüksü kendime yakıştıramadığım için arabanın içinde ağlamıştım. Ayrıca evim yok. Babamın aldığı evi bile albüm yapmak için sattım.”
Bu sözleriyle sosyal medyada geniş yankı uyandıran Derici, gösterişten uzak yaşam tarzıyla dikkat çekti.
İrem Derici’nin en duygusal açıklamalarından biri de Hülya Avşar hakkındaydı. Hayranlığını açıkça dile getiren Derici, şunları söyledi:
“Hülya Avşar için canımı veririm diyebilirim. Onu o kadar çok seviyorum ki… 2011’de O Ses Türkiye programında son dakikada dönmüştü, o anı asla unutamıyorum.”
Derici’nin bu içten açıklamaları, sosyal medyada kısa sürede gündem oldu. Sanatçının, dostluk ve sevgi dolu mesajları hayranları tarafından büyük beğeni topladı.
Aysel Meryem Rahimova, Azerbaycan’ın Nakhchivan şehrinde doğmuş, İstanbul’da yaşamını sürdüren 33 yaşında bir ruhsal danışman. Uzun yıllara yayılan bireysel araştırmaları ve profesyonel eğitimlerle kendi ruhunu iyileştirme yolculuğuna çıkan Rahimova, bu süreçte birçok insana rehberlik ederek hayatlarına dokundu.
Yaklaşık 12 yıl önce eski İskandinav alfabesi olan Runelerle başlayan Rahimova, Moskova’dan aldığı eğitimlerle bilgilerini derinleştirdi. Bu süreçte 300’e yakın eğitime katıldı ve halen kendini geliştirmeye devam ediyor. Onun için danışmanlık, sadece insanlara rehberlik etmek değil, aynı zamanda kendi dönüşüm sürecini de besleyen bir yolculuk.
Ruhsal Denge ve Farkındalık Yolculuğu
Rahimova’nın çalışmalarında temel yaklaşımı, her insanın kendine özgü bir yolculuğa çıkması gerektiği anlayışına dayanıyor. Ona göre, ruhlar hazır olduklarında dönüşüm yolculuğuna başlıyorlar. Bu süreçte Rahimova, bireylere bir rehber olarak eşlik ediyor, ancak her bireyin özgür iradesine saygı duyarak kendi seçimlerini yapmalarına olanak tanıyor.
“Tesadüf diye bir şey yoktur,” diyen Rahimova, evrenin insanlarla semboller aracılığıyla konuştuğunu vurguluyor. İnsanların kendi duygularını ve dürtülerini kontrol altına alarak dengeyi bulduklarında, hayatın akışındaki blokajların çözülebileceğini ifade ediyor.
Astroloji, Numeroloji ve Sembollerle Rehberlik
Astroloji, numeroloji ve semboller, Rahimova’nın çalışmalarının merkezinde yer alıyor. Astrolojiyi derin bir ilim olarak tanımlayan Rahimova, doğum haritalarıyla bireylerin farkındalık kazanmalarına yardımcı oluyor. Klasik numeroloji ve kader matrisi sistemlerini kullanarak bireylerin karakterlerini ve bilinçdışını analiz ediyor.
Runeler, tarot, Ogham ve Mısır sembolleri gibi kadim sistemlere de çalışmalarında yer veren Rahimova, bu sembollerin güçlü enerjilere sahip olduğunu belirtiyor. Runeler üzerine 12 yıllık araştırmalarının ardından yakında eğitimler vermeye hazırlanıyor.
Ezoterik Bitkiler ve Simya Çalışmaları
Aysel Meryem Rahimova’nın üzerinde çalıştığı bir diğer alan ise ezoterik bitkiler. Yakında yayınlanacak olan Ezoterik Bitkiler kitabı, bitkilerin astrolojiyle bağlantısını ve günlük hayatta nasıl kullanılabileceklerini ele alan bir rehber niteliğinde. Ayrıca, mumlarla yapılan simya çalışmaları ve doğal taşlarla kişiye özel analizler de Rahimova’nın danışmanlık hizmetlerinin bir parçası.
Ruh Doktoru Unvanı
Danışanlarının kendisine verdiği “Ruh Doktoru” unvanı, onun insanlara ruhsal dönüşüm yolunda rehberlik etme çabasını simgeliyor. Bu unvanı, değer verdiği hocalarından biri olan Gönül Hoca’nın önerisiyle kullanmaya başlamış. Rahimova, bilinç yükseldikçe frekansların da yükseldiğini ve bunun kişinin hayat akışını olumlu yönde etkilediğini belirtiyor.
Gelecekteki Projeler ve Hedefler
Rahimova, İstanbul ve Azerbaycan’da birçok proje planlıyor. Kendi akademisini kurma çalışmaları devam ederken, eğitimlerini kişisel araştırmalarıyla zenginleştirerek sunmaya hazırlanıyor. Ayrıca, danışanlarına hediyelik olarak kitabını ulaştırmayı hedefliyor.
Yolculuğunda kendisini destekleyen hocalarına ve ailesine teşekkür eden Rahimova, danışanlarına bir ruh ailesi gibi yaklaşıyor. Bu yaklaşımıyla hem kendi dönüşümünü hem de danışanlarının dönüşümünü beslemeye devam ediyor.
“Saygı ölümden ötedir,” diyen Rahimova, bu felsefeyle çalışmalarını sürdürüyor.
TO WEST 1927 TÜM DİJİTAL PLATFORMLARDA SİZLERLE!
Kaydedilen ilk rembetikalardan biri olduğu bilinen Exelixi etiketli şarkı, İzmir Müzik Akademisi’nin 49•62 Lounge stüdyolarında titizlikle kaydedildi. Ses mühendisliği işlemleri (mix-mastering) Mehmet Ali Özbekli tarafından yapılan şarkıda Ateşler’e, ud sanatçısı Güvenç Birer ve keman sanatçısı Burak Şenışık eşlik etti.
EN UZUN GECEYE HEDİYE!
21 Aralık’ta dinleyicisi ile buluşan şarkı için ekip “Yıl bitmeden yılın en uzun gecesinde dinleyicilerimiz keyifle dinleyebilsin diye hazırladık şarkımızı. Diğer projelerimiz ile de son sürat ilgilenirken, gözbebeği rebetikolarımızı asla ihmal etmeyecegiz!” dedi.
HİKAYESİ
“To West” Amerika’daki Yunan göçmenlerin ilk rembetika kayıtlarından biridir. Eser, göç sırasında yaşananları, ABD’nin çeşitli yerlerinde, özellikle de çok sayıda Yunan göçmenin yaşadığı eyaletlerde karşılaştıkları tecrübeleri ustaca ve mizahi bir şekilde anlatıyor.
Şarkı, tam bilinmemekle birlikte, muhtemelen ilk olarak 1927’de Epaminondas Asimakopoulos tarafından ve daha sonra 1935’te Epaminondas Asimakopoulos ve Charilaos Kritikos-Piperakis tarafından kaydedildi, ancak besteci ve söz yazarı hala bilinmiyor.
Daha sonra (1948) Ermeni şarkıcı Marko Melkon Alemsherian tarafından “Sacramento, Boston, Nea Yorki” başlığı altında kaydedildi.